Hele gel bi tanışalım


Kameralar, mikrofonlar, ışıklar… tamam da, kim bu adamlar?
Lafı uzatmam. Ortam varsa konuşurum, yoksa kurarım.
Dinlemenin kıymetini bilenlerdenim ama söz sırası geldiyse de tutmam kendimi.
Boscast’i kurarken “bunu biz kendi aramızda hep yapıyoruz, neden kayda almayalım?” dedik… ve olanlar oldu.
Mizahın da derinliğin de hakkını vermek lazım.
Bazen bir espriyle dalga geçerim, bazen bir cümleyle kafanı kurcalarım.
Şov var mı? Var. Düşünce? O da var.
Burada kural basit: sahiciysen yerin var.
Tanıştığımıza memnun oldum.
Yani… sen hâlâ buradaysan, belli ki enerji tuttu.
Akın Salcan
Sunucu / Kurucu
Genelde teknik taraftayım, ama konuya girmem gerekiyorsa girerim.
Çünkü bazen sadece ışığı ayarlamak yetmez, cümleyi de kurman gerekir.
Benim kafam biraz başka çalışır. Soruyu soran da ben olabilirim, sessizce o sorunun cevabını montajda bulan da.
Kamera önüne geçiyorsam, anlatacak bir şeyim vardır.
Laf olsun diye konuşmam, şov olsun diye durmam.
Boscast benim için bir sahne değil, bir alan.
Düşüncenin, sorgulamanın, bazen de inceden çarpmanın alanı.
Mizaha saygım sonsuz ama zekasız espriye sabrım yok.
Burada sadece izlenmek değil, etkili olmak için varım.
Önüyle arkasıyla bu işteyim. Çünkü ya tam yaparım, ya hiç girmem.


Teknik Adam
Ahmet Emin Geçgel


Uğur Geçgel
Sadece konuşmam. Kaydederim, keserim, kurarım, toparlarım.
Kamera önünde fikir kurarım, kamera arkasında o fikri şekillendiririm.
Mikrofonu kapatıp çekip gitmem. Mikrofon kapandıktan sonra başlıyorum asıl işe.
Çünkü iyi bir içerik sadece ne söylendiğiyle değil, nasıl sunulduğuyla da ilgilidir.
Boscast’te bazen lafı ben açarım, bazen sessizce yayını kurgularım.
Tempoyu, geçişi, duruşu… hepsini elden geçiririm.
Her bölümde bir iz bırakmaya çalışırım. Bazen bir cümleyle, bazen sadece bir bakışla.
Bu işin başında fikir varsa, sonunda dokunuş gerekir.
Ve ben genelde o son dokunuşum.